20 Ocak 2011 Perşembe

Mikroenjeksiyonda (Tüp bebekte) Başarıyı Etkileyen Faktörler

Mikroenjeksiyonda (Tüp bebekte) Başarıyı Etkileyen Faktörler

    * • Hasta seçimi ve hazırlanması
    * • Yumurtalıkların uyarılması ve yumurta toplanmasının zamanlanması
    * • Embriyo kalitesi
    * • Embryo transferi
    * • Implantasyon (Yuvalanma)
    * • Kadın yaşı gebe kalmada etkilidir

YAŞ İLE NE DEĞİŞİYOR?

    * • Oosit kalitesi
    * • ilaçlara yumurtalıkların cevabı
    * • İmplantasyon (embryo yuvalanma) oranları
    * • Spontan abortus (düşük) oranları

EMBRYOLOJİ LABORATUARI İLE İLGİLİ


    * Laboratuvarda çalışanların deneyimi
    * Kullanılan alet, inkubatörlerin sterilizasyonu, kalibrasyonu
    * Non-toxic malzeme kullanımı
    * Mediumların kültürlere uygun olması
    * Embryo transferi

SPERM FAKTÖRÜ İLE İLGİLİ


    * • Sperm kalitesi
    * • Testisten sperm elde edilmesi
    * • Sigara içimi
    * • Alkol kullanımı
    * • Uyuşturucu maddeler
    * • İlaçlar (sulfasalazin, simetidin veya anabolik steroidler)
    * • Yaş??

EMBRYONUN RAHİME TUTUNMASI İLE İLGİLİ

    * • Lokal (rahim içi zarı ile ilgili) faktörler
    * • Uterus (rahim) anomalileri
    * • Geçirilmiş rahim operasyonları
    * • Myoma uteri
    * • Endometrial kavitede sıvı bulunması
    * • Hidrosalpinks (tüplerde sıvı toplanmsı)
    * • Endometriozis
    * • Transfer sonrası etkin tedavi desteğinin kullanılması

SİGARANIN ETKİLERİ

    * Sigara nikotin,karbon monoksit ve mutajenleri içerir
    * Fertiliteyi her açıdan negatif etkiler
    * -folikül gelişimi ve ovulasyonu bozar
    * -IVF siklusundaki elde edilen oosit sayılarını azaltır
    * -fertilize ovumun tüplerden transportunu olumsuz etkiler
    * -fertilizasyonu azaltır
    * -erken dönem embriyo gelişimini negatif etkiler

Tüp bebek

Tüp bebek, anne adayının yumurtalıklarından toplanan yumurtalarla, baba adayından alınan spermlerin laboratuarda birleştirilerek döllenmesi ve elde edilen embriyoların tekrar anne rahmine yerleştirilmesi işlemidir. Tedavinin ilk aşamasında yumurtalar geliştirilir ve uygun zamanda toplanır, ardından laboratuarda spermle birleştirilerek (döllenme oluşur) gelişen embriyolar anne rahmine yerleştirilir.
Tüp bebek, anne adayının yumurtalıklarından toplanan yumurtalarla, baba adayından alınan spermlerin laboratuarda birleştirilerek döllenmesi ve elde edilen embriyoların tekrar anne rahmine yerleştirilmesi işlemidir. Tedavinin ilk aşamasında yumurtalar geliştirilir ve uygun zamanda toplanır, ardından laboratuarda spermle birleştirilerek (döllenme oluşur) gelişen embriyolar anne rahmine yerleştirilir. 1978 den itibaren tüm dünyada uygulanmaya başlanan geleneksel tüp bebek – IVF (In Vitro Fertilizasyon) ve 1992’de keşfedilen mikroenjeksiyon  ICSI (Intrastoplazmik sperm enjeksiyonu) tedavileri merkezimizde 1998 yılından itibaren başarı ile uygulanmaktadır. Tüp bebek (IVF) laboratuarımız son teknolojik donanım, alt yapı ve deneyimli personeli ve alanında uzmanlaşmış klinisyenleri ile hizmet vermektedir. IVF Laboratuarımızda tüm mikromanüplasyonlar, embriyo dondurma ve çözdürme teknikleri, lazer ile embriyo asiste hatching , embriyo biyopsisi ve preimplantasyon genetik tanı yöntemleri, cerrahi yolla sperm elde etme teknikleri ve detaylı androlojik incelemeler büyük bir başarı ile uygulanmaktadır.

-Klasik tüp bebek ve mikroenjeksiyon arasındaki fark nedir? Yumurta toplanmasına kadar olan basamaklar aynı iken klasik tüp bebekte spermler ile yumurta aynı tüpte aynı damlalar içinde doğal döllenmeye bırakılır. ICSI de ise her yumurtaya bir sperm enjekte edilir.

- ICSI (Intrasitoplazmik Sperm Injeksiyonu – Mikroenjeksiyon yöntemi) Her bir yumurtanın içine, mikroskop altında, tek bir sperm seçilerek ince bir iğne yardımıyla yerleştirilir. Bundan sonraki aşamalar geleneksel tüp bebekte olduğu gibi gelişir. Bu yöntem sayesinde döllenme oluşmaması riski azaltılmış olur. 1992’de ilk defa uygulanan bu teknikle birlikte özellikle erkek faktörü nedeniyle gebe kalamayan çiftlerde devrim niteliğinde bir gelişme olmuştur. Sadece erkek faktöründe değil, yumurtanın kabuğunun sperme geçit vermeyecek kadar kalınlaşmış veya sertleşmiş olduğu durumlarda, daha önceki tüp bebek uygulamalarında döllenme sorunu yaşayanlarda ve özellikle ileri yaşta ve az yumurta veren hastalarda döllenmeme riskini azaltmak için mikroenjeksiyon ilk tercih olmalıdır.

-ICSI riskli bir yöntem midir? Bu soru hemen akla acaba doğal bir yöntem olmadığı için sakatlıklara sebep olur mu sorusunu getiriyor. Kesinikle değil, tabiat seçimini yapıyor, sağlıklı embryolar rahim içine yerleşiyor.

-Kimlere tüp bebek uygulanır ? Her iki tüpün ileri derecede tıkalı olması: Bu durumda sperm hücresinin yumurta hücresine ulaşarak dölleme şansı yoktur, hafif tıkalı olduğu durumlarda nadiren gebelik oluşsa da dış gebelikle karşılaşma olasılığı yüksektir.

-Sperm sayı, hareket ve görünümünde şiddetli bozukluk olması: Bu problemlerin hepsi bir arada veya ayrı ayrı olabilir, genellikle sadece bu sorunla gelen çiftlerde başarı şansı daha yüksek olmaktadır. – Rahim içi aşılama tedavisi ile gebelik oluşmayan çiftler: 4 defa başarısız uygulama olursa tüp bebek tedavisi önerilmelidir.

Tüp Bebek Tedavisi

Tüp Bebek Yöntemi kadından toplanan yumurtaların vücut dışında ,laboratuar ortamında eşinden alınan spermlerle döllendirilmesi ve oluşan embriyoların 2 ile 5 gün sonra tekrar kadın rahmine yerleştirilmesidir. İlk kez İngiltere’de 1978 yılında tüp bebek yöntemiyle Loise Brown isimli bir kız bebek dünyaya gelmiştir.1990'lardan sonra geliştirilen yeni tedavi yöntemleriyle pek çok ilerlemeler kaydedilmiştir.

Tüp Bebek Yöntemi kadından toplanan yumurtaların vücut dışında ,laboratuar ortamında eşinden alınan spermlerle döllendirilmesi ve oluşan embriyoların 2 ile 5 gün sonra tekrar kadın rahmine yerleştirilmesidir. İlk kez İngiltere’de 1978 yılında tüp bebek yöntemiyle Loise Brown isimli bir kız bebek dünyaya gelmiştir.1990'lardan sonra geliştirilen yeni tedavi yöntemleriyle pek çok ilerlemeler kaydedilmiştir.
Günümüzde, her yil binlerce çift bu yöntemlerle çocuk sahibi olmaktadır. Tüpbebek, önceleri enfeksiyon veya cerrahi işlem sonucunda tüplerinde kalıcı hasar oluşan kadınlarda uygulanmaya başlanmış, kısa bir süre sonra ise, kısırlığa yol açan diğer nedenlerin tedavisinde de kullanılır olmuştur.
Bugün, endometriosis, nedeni açıklanamayan kısırlık olguları ve erkeğe bağlı kısırlıkta tüpbebek yöntemleri ile başarılı sonuçlar alınmaktadır. Özellikle son yıllarda uygulanmaya başlanan mikroenjeksiyon, sperm sayısının çok düşük olması ve hatta menisinde hiç sperm olmamasına karşın, testisinde sperm bulunan erkeklerin tedavisinde bir devrim olarak nitelendirilmektedir.

Tüp bebek tedavisi uzun ve yorucu bir süreçtir. Tüp bebek tedavisi 3 aşamadan oluşmaktadır.

1- Yumurta uyarılması;(kontrollü ovarian hiperstimulasyon) Yumurta gelişiminin sağlanması amacıyla çeşitli hormon preparatları kullanılmaktadır.
2-Yumurta toplanması.
3-Embryo oluşturmak üzere kadından alınan yumurta ile erkekten alınan spermin döllenmesi ve 3-5 gün laboratuvardaki inkübatörlerde saklandıktan sonra embryo transferi. Transferden 10-12 gün sonra gebelik testi yapılır.
Folik asit eksikliğinde bebeklerde oluşabilecek nöral tüp defektlerini önlemek amacıyla tedavinin hazırlık döneminde folik asit preparatları kullanılmaktadır.

Kimlere Tüpbebek (IVF-ICSI) yapılmaktadır ?
  • Çiftin korunmadığı ve çocuk isteği olmasına rağmen 1-2 yıl süreyle hamile kalınamadığı durumlarda tüp bebek uygulanabilmektedir.
  • Tüpleri tıkalı olanlar (geçirilmiş dış gebelik, enfeksiyon, tüberküloz v.s.) ,
  • 3-6 defa ovulasyon indüksiyonu ve aşılama yapılmasına rağmen hamile kalamamış olanlar , ( açıklanamayan infertilite, hafif endometriosis, hafif sperm düşükğü, polikistik over sendromu v.s).
  • Erkekte ciddi sperm bozukluğu bulunması (sayı, hareketlilik azlığı). (Sperm sayısı 5 milyon/mL den fazla olanlarda Konvansiyonel IVF veya ICSI yapılır.)
  • Sperm sayısı 5 milyon/mL den az olanlarda,
  • Kadının 40 yaş üstünde olduğu ve hamile kalınamadığı durumlar.
  • Endometriosis (ileri evre).
  • Yaygın karın içi yapışıklıkları olan kadınlar.

Tüp Bebek Tedavisi, Tüp Bebek Yöntemleri, Tüp Bebek Aşamaları

Tüp bebek nedir? Tüp bebek, çeşitli nedenlerle çocuk sahibi olamayan çiftlerin bu sorununu aşmada kullanılan bir tedavi şeklidir.
Tüp bebek nedir?

Tüp bebek, çeşitli nedenlerle çocuk sahibi olamayan çiftlerin bu sorununu aşmada kullanılan bir tedavi şeklidir.


Çocuk sahibi olamamak, Üreme güçlüğü, İnfertilite:

Çocuk sahibi olamamak bir suç değildir. Ancak buna bir üreme güçlüğü diyebiliriz. Üreme güçlüğü(İnfertilite), bir çiftin herhangi bir korunma yöntemi uygulamamasına rağmen bir yıl boyunca gebelik elde edememesidir.

İnfertilite toplumun yaklaşık %20 kadarını etkilemektedir. İnfertilite nedenleri her zaman kadına ait nedenler değildir, bir o kadar da erkeğe ait nedenler vardır.

Yani infertilite kadın ve erkekte eşit sıklıkta görülen, üreme sistemine ait bir sorundur.


İlk tüp bebek:


İnfertilite araştırmaları uzun yıllar önce başlamıştır. 1968'de tüpleri tıkalı bir kadına yapay tüp takılmış, fakat başarı sağlanamamıştır. Daha sonra çalışmalar vücut dışında döllenme araştırmalarına dönmüştür.

İlk kez 1973'te vücut dışında döllenme başarılabilmiştir. Fakat döllenme sonrası oluşan embriyo rahme yerleşememiş (yani "implante olamamış") ve düşükle kaybedilmiştir.

Temmuz 1978'de İngiltere'de, ilk tüp bebek olan ünlü "Louise Brown" dünyaya gelmiştir. Bu uygulamayı başaran doktorlar olarak Dr. Steptoe ve Dr. Edwards tıp tarihine isimlerini yazdırmışlardır.

Tüp bebek yöntemleri:

Tüp bebek yöntemleri olan: İn vitro fertilizasyon (IVF) ve Mikroenjeksiyon(ICSI), kadının yumurtalarının, eşinin spermleri ile laboratuar ortamında bir araya getirilerek döllenmesini sağlayan yardımcı üreme yöntemleridir.


IVF tedavisinde:

Her bir yumurtanın bulunduğu ortama ortalama 100bin sperm konarak döllenmesi beklenir. Döllenmiş yumurtalar daha sonra doğal gelişimlerine devam etmeleri için tekrar kadının rahmi içine yerleştirilirler.

Ancak gerçek ilerleme 1996'da mikroenjeksiyon (ICSI)'nun bulunması ile başarılmıştır

- ICSI yani mikroenjeksiyon ile tüp bebek uygulamalarının başarı oranı daha da artmış

- Erkeğe bağlı sperm problemlerinde önemli bir mesafe katedilmiştir. Çünkü bu yöntemde her bir yumurtaya bir sperm enjekte edilerek döllenmeye bırakılmaktadır. Erkekte sperm sayısı çok az da olsa ICSI ile gebelik mümkün hale gelmiştir.

Günümüzde tüp bebek tedavisinde genellikle mikroenjeksiyon(ICSI) kullanılmaktadır.


Kimlere tüp bebek tedavisi uygulayalım:


~ Tüp bebek öncesi tedavilerle (yumurta geliştirici ilaç tedavisi, aşılama vb.) gebelik sağlanamamış olanlar,

~ Her iki tüpü kapalı olanlar,

~ Yumurtlama bozukluğu olanlar,

~ Hormonal bozukluklar,

~ Coitus(cinsel birleşme)'un bazı nedenlerle gerçekleşemediği durumlar (vaginismus vb.),

~ Erkekte sperm sayısının normalin altında olduğu durumlar veya sayının sıfır olduğu durumlar (TESA/TESE ile sperm bulunabilir.)

~ Sperm sayısı normal fakat hareketliliğin az olduğu durumlar,

~ Sperm hücrelerinin şekil bozukluğunun fazla olduğu durumlar,

~ Erkek üreme kanalında tedavisi mümkün olmayan tıkanıklık durumlarında,

~ Tekrarlayan gebelik kayıplarında,

~ Genetik uzmanlarınca raporlanmış ailede kalıtsal hastalık varlığında tüp bebek uygulanabilir.


Tedavi Aşamaları :

Kadının yumurtalık ve rahim içi değerlendirmesi, Erkekte semen analizi (sperm sayımı) yapılır. Erkekte sperm sayısı “sıfır”(azospermi) çıkma durumunda küçük bir cerrahi işlem ile sperm elde etmek mümkün olabilmektedir. Bunun için Enjektör ile sperm arama - testiküler sperm aspirasyonu (TESA) yöntemi uygulanır, sperm bulunamazsa testis dokusundan parça alarak testis biyopsi (TESE) yöntemi uygulanır.

Kadının yumurtalarını döllenebilecek olgunluğa getirmek için, yumurta geliştirici iğneler kullanılır. Yumurtalar belli büyüklüğe geldiği zaman ameliyathane ortamında dışarı alınırlar. Aynı gün erkekten de sperm alınır ve embriyoloji laboratuarında yumurtaların içine sperm enjeksiyonu yapılarak döllenmeye bırakılırlar.

2-3-4 veya 5.günlerde embriyo transferi (döllenen yumurtaların yani embriyoların gelişimine devam etmesi için ana rahmine yerleştirilmesi) yapılır. Bizim merkezimizde özel bir durum olmadıkça 2.gün transfer olmaktadır. 12 gün sonra kanda gebelik hormonu(BHCG) bakılarak gebeliğin tutup tutmadığı anlaşılır. Laboratuarda % 70-80 embriyo oluşumu sağlanmaktadır. Ancak rahme yerleştikten sonra tutunma sağlanamazsa gebelik devam edemeyebilir. Maalesef % 100lük gebelik şansı bulunmamaktadır. Umarız ki tıbbi alandaki gelişmeler gelecekte bu kesin gebeliği de sağlayabilsin.

Doğal yolla oluşan gebelikler gibi tüp bebekte de düşük(abortus), erken doğum riski bulunmaktadır.


Embriyo dondurma ile 2.şans:

Yumurta sayısına göre oluşan embriyo sayısı değişkendir. Oluşan embriyolardan Türkiye’de en fazla 3 adet embriyo rahme yerleştirilir. İşlem sonrasında arta kalan embriyolar dondurularak saklanabilir. Bu saklanan embriyolar daha sonra hiç uyarıcı iğne kullanmadan, daha az bir masrafla direk ana rahmine yerleştirilebilir. Bu da hasta için ikinci bir şanstır.


Yasal olarak herkes tüp bebeğe başvurabilir mi?


Tıbbi olarak tüp bebeğin gerekli olduğu her çift bu tedaviyi yaptırabilir. Tedavi için resmi nikah aranmaktadır.


Resmi kurumların tüp bebek tedavi desteğinden yararlanmak için:

İnfertil çiftin bir tıp fakültesinden tüp bebek yapılabilir raporu alması gerekmektedir. Bu raporla hasta resmi kurum desteği alabilir. Bu raporu almak için aşağıdaki kriterlerin var olması gerekmektedir.

1- Kadın 23 yaşını doldurmuş, 40 yaşından gün almamış olmalıdır. Yani 39 yaşını doldurmadan tedavi olması gerekmektedir.

2- En az 3 yıllık evlilik gerekmektedir.

3- SSK-Bağkurun 5 yılı doldurmuş ve en az 900 günlük primin ödenmiş olması gerekmektedir. Memurlarda 5 yıl zorunluluğu yoktur.

4- Daha önceden yaşayan çocuğun olmaması gerekmektedir.

Bu kriterler dışındaki çiftler özel olarak tüp bebek yaptırabilirler, sağlık güvencesinden yararlanamazlar.

Yeryüzünün narin çiçekleri olan çocukların, her yuvanın geleceğini aydınlatması dileğiyle…




[Dr. Kemal Özgür] Yazan: Dr. Kemal Özgür

Kadın ve Doğum Uzmanı

Özel Antalya ÜYTE Merkezi

(www.GebelikveAnnelik.com)

Ramazanda tüp bebek tedavisi

"Uzun süren açlık hastayı olumsuz etkileyebilir"
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Tolga Ecemiş, Ramazan ayında uzun süren açlığın tüp bebek tedavisi gören hastayı olumsuz etkileyebileceğini belirterek, ''Hastalar, Ramazan ayı süresince oruç tutmayacaklarsa tüp bebek tedavisi yapılabilir'' dedi.

Ecemiş, bebek sahibi olmak isteyen çiftlerin Ramazan ayının gelmesiyle tüp bebek tedavisini ertelediklerini belirtti.

Yaklaşık 15-20 gün süren tüp bebek tedavisinin, anne adayının reglinin 2. gününde başlaması gerektiğini ifade eden Ecemiş, bu tedavi sırasında hastaya her gün yumurtaları uyaran hormon iğneleri enjekte edildiğini, gün aşırı da ultrasonda yumurtaların ne kadar büyüdüğünün kontrol edildiğini anlattı.

Uygun boyuta ulaşan hastanın yumurtalarının anestezi yapılarak toplandığını, bu işlemin ardından baba adayının spermlerinin mikroenjeksiyon yöntemiyle enjekte edildiği embriyoların transfer edilmesi için 2-5 gün beklendiğini kaydeden Ecemiş, şunları söyledi:

''Bu süreçte iğne ve ilaç kullanıldığı, ultrasona girildiği için oruç tutamayacağını düşünen hastalar, Ramazan ayında tüp bebek tedavisini erteler. Ramazanda uzun süren açlık, tedavideki hastayı olumsuz etkileyebilir. Hasta, kan şekerindeki düşmeye bağlı olarak halsizlik, asabiyet, baş dönmesi ve baş ağrısı gibi problemlerle karşılaşabilir. Hastalar, Ramazan ayı süresince oruç tutmayacaklarsa tüp bebek tedavisi yapılabilir. Hasta, hem tüp bebek tedavisi görüp hem de oruç tutuyorsa iğneleri ve ilaçları iftardan sonra yapması önerilir.''

Ancak, yumurtaların toplanacağı gün, anestezi alacağı için hastaya oruç tutamayacağının bildirilmesi gerektiğini ifade eden Ecemiş, oruç tutan çiftlerde yumurta ve sperm kalitesindeki değişikliklere ilişkin de şu bilgileri aktardı:

''Ramazan ayı, bebek sahibi olmak isteyen çiftlerin sigara, alkol gibi olumsuz alışkanlıklardan kurtulması için bir fırsat olabilir. Ramazanda bir gün içinde en az iki öğün yemek yenildiğinden, dengeli beslenilirse vücudun ihtiyacı olan kalori, protein ve vitamin miktarı yeterince karşılanabilir. Bu nedenle sperm ve yumurta kalitesinde azalma olacağı endişesi yersizdir. Ramazanda oruç tutmak, yumurta ve sperm kalitesini düşürmez.''

A.A.

Tüp bebek için yaş büyütülüyor

35 yaş sonrasında iki embriyo transferine izin verildiği için yaş büyütme bile düşünülüyor.
Tüp bebek sahibi olmak isteyenler 35 yaş sonrası iki embriyo transferine izin veren düzenlemeden yararlanmaya çalışıyor.

Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recai Pabuçcu, tüp bebek uygulamasında embriyo sayısını düşüren düzenlemenin yürürlüğe girmesinden sonra gebelik oranlarında düşme olduğunu, 35 yaş sonrasında iki embriyo transferine izin verildiği için bazı hastaların yaşlarını büyütmeyi bile düşündüklerini söyledi.

Pabuçcu, 6 Mart'ta yürürlüğe giren yeni tüp bebek yönetmeliği ile transfer edilen embriyo sayısına yasal sınırlamalar getirildiğini, yeni düzenlemeyle 35 yaş altında birinci ve ikinci uygulamada sadece bir embriyo, üçüncü ve sonraki uygulamalarda iki embriyo, 35 yaş sonrasında ise ancak iki embriyo transferine izin verildiğini hatırlattı.

Bu düzenleme sonrası, yaptıkları tüp bebek uygulamalarında başarı oranlarında gözle görülür düşüşler meydana geldiğini bildiren Pabuçcu, "Çünkü tek embriyoda başarı şansı yüzde 20-21 iken çift embriyoda yüzde 40-45'e, üç embriyoda ise yüzde 50-60'a çıkıyor. Dolayısıyla artık tek embriyo transferi yaptığımız için başarı oranımız düştü" dedi.

Dünyada, Türkiye'de olduğu gibi sadece tek embriyo transferine izin verilen ülkelerde, devlet katkısının ülkedekine oranla çok daha fazla olduğunu kaydeden Pabuçcu, "Madem tek embriyo transferi zorunlu kılındı, bizde devletin katkısı ve uygulama sayısı artırılmalı" şeklinde konuştu.

İyi bir tüp bebek merkezinde başarılı bir uygulamanın maliyetinin bin-bin 200 euro civarında olduğunu vurgulayan Pabuçcu, Türkiye'de Sosyal Güvenlik Kurumu'nun katkısının bunun çok altında olduğunu söyledi.

"Zor elde edilen embriyolar heba oluyor"

Bazı hastalarda genetik hastalıklar nedeniyle kaliteli embriyo elde edilmesinin son derece zor olduğunu kaydeden Pabuçcu, "Örneğin daha önce down sendromu öyküsü bulunan hastalarda embriyo genetiği yapılıyor ve on embriyodan ancak ikisi kullanılabiliyor. Hiç spermi olmayan erkeklerde ise, sperm ancak biyopsi yöntemiyle elde edilebilmiş ve dondurulamamışsa heba oluyor" ifadesini kullandı.

Böyle durumlarda, hem hastaya çok büyük mali yük geldiğini hem de başarı şansının düştüğünü kaydeden Pabuçcu, "Yeni düzenlemenin yürürlüğe girdiği 6 Mart'tan sonra tüp bebekte gebelik oranları oldukça düştü. Hastalarımız birden fazla embriyo transferi yapılması konusunda ısrar ediyor, ama biz kurallara uymak zorundayız. 35 yaş sonrasında iki embriyo transferine izin verildiği için yaşlarını büyütmeyi düşünen hastalarımız bile var" diye konuştu.

Yeni düzenlemeyle tüp bebek yöntemiyle hamile kalanların aynı merkez tarafından takibinin de zorunla hale getirildiğini belirten Pabuçcu, "İl dışından gelen çok sayıda hastamız var. Bu hastalarımızı sürekli izlememiz olanaksız. Bu hastalar için koordine kurabileceğimiz hekimler belirlenirse, bulundukları illerde takipleri yapılabilir" dedi.

Tüp bebek merkezlerinin bir yenidoğan merkeziyle anlaşma yapmaları şartı getirildiğini de hatırlatan Pabuçcu, bu merkezlerin anlaşma yapmak için kendilerinden yüksek fiyatlar talep ettiklerini, ancak bunları karşılayacak durumda olmadıklarını söyledi.

Tüp bebekte transfer edilecek embriyo sayısına kısıtlama getirilmesine gerekçe olarak erken doğumların gösterildiğini hatırlatan Pabuçcu, şu önerileri dile getirdi:

"Oysa tüp bebeğin erken doğumlardaki yeri yüzde 5-20 arasında. Bunların da çoğu tüp bebek değil, yumurtlama tedavisiyle oluşan çoğul gebelikler. Yeni yan dal yönetmeliğinde, kadın doğum hekimlerinin kısırlık tedavilerini çok detaylı öğrenmelerine imkan veren, üreme endokrinolojisi ve infertilite yan dalına yer verilmeliydi, ama bu yapılmadı. Bu eğitimi alan hekimler çoğul gebelik oluşumuna meydan vermez."

Pabuçcu, yeni düzenlemenin DNA testi zorunluluğu da getirdiğini, ancak bunu kimin yapacağı ve ödeyeceği konusunda da açıklık bulunmadığını kaydetti.

Anne olmayan kalmayacak

Tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olmak isteyen anne adaylarına yeni umut

Tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olmak isteyen anne adaylarına yeni umut İngiliz bilim adamlarının geliştirdiği yeni teknikle geldi.

Tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olmak isteyen anne adaylarına yeni umut İngiliz bilim adamlarının geliştirdiği yeni teknikle geldi.


ŞANS 3 KAT ARTACAK


Bebek sahibi olma şansını 3 kat arttıran yeni formül düşük riskini de ortadan kaldırıyor.

Bilimsel tekniklerle geliştirilen yeni embriyolar binlerce kadına umut olması bekleniyor.

Oxford Üniversitesi'ne bağlı bilim adamlarının geliştirdiği bu teknikte sonucun şaşırtıcı olduğu söyleniyor.


20'DEN FAZLA BEBEK DÜNYAYA GELDİ.

Gebe kalma ihtimalinin %80'lerde olduğu bu yeni teknikle daha şimdide 20'den fazla bebeğin dünyaya geldi.

Geçen yıl 37.000 kadının tüp bebek denemesi yaptığı İngiltere'de çoğunun düşük nedeniyle başarısız olduğu belirtiliyor.

Yeni teknikte embriyo bir kaç günlükken hücrelerden ayrılıp en sağlıklısı anne rahmine yerleştiriliyor.

YAŞLI KADINLAR İÇİNDE UMUT ARTTI

Bu tekniğin yaşı geçen anne adayları içinde büyük umut olduğu belirtiliyor

Normal tekniklere göre biraz pahalı olan bu teknik geliştirilmeye devam ediliyor.

Tüp Bebek Tedavileri

Tüp bebek tedavisi çocuk sahibi olmak isteyen çiftten anne adayından belli bir ilaç yüklemesi yapıldıktan sonra tüp bebekalınan yumurtalar ile baba adayından alınan ve laboratuar ortamında yıkanarak temizlenerek içlerinden en iyileri seçilen spermlerin gene laboratuar ortamında medyum denilen kapların içinde rahim içindeki sıvılara benzeyen sıvılar içinde döllenmeye bırakılmasıdır.

Tüp Bebek tedavisi Nedir?


Tüp bebek tedavisi çocuk sahibi olmak isteyen çiftten anne adayından belli bir ilaç yüklemesi yapıldıktan sonra tüp bebekalınan yumurtalar ile baba adayından alınan ve laboratuar ortamında yıkanarak temizlenerek içlerinden  en iyileri seçilen spermlerin gene laboratuar ortamında medyum denilen kapların içinde rahim içindeki sıvılara benzeyen sıvılar içinde döllenmeye bırakılmasıdır. Medyumlar halk arasında tüp olarak adlandırılır.Yumurta ve spremler bu sıvının içinde aynen rahim kanallarındaymıs gibi birbirlerini bulup döllenir ve embiryo oluştururlar. Embiryolar birinci gün 2 hücre ikinci gün 4 hücre 3 gün 8 hücreye gibi her gün birbirinin katları şeklinde çogalma işlemi başlatırlar. Embiryolar ikinci gün anne rahiminin içine transfer edilirler. Bu işleme tüp bebek tedavisi işlemi denir. Tüp bebek tedavisinde embiryoların tutunup tutulmadığı transfer işleminden 12 gün sonra yapılan hamilelik testi ile anlaşılır.Tüp bebek tedavisinde hamilelik testi hem kanda hemde idrar testi olarak iki şekilde yapılır.


Mikroenjeksiyon nedir.? Tüp bebek tedavisinden farkı nedir?


Mikroenjeksiyon işlemi Tüp bebek tedavisinin bir ileri aşaması olarak adlandırılır. Daha çok sperm sayısı az olan hastalarda başlangıçta yapılmasına karşın daha çok başarılı olduğundan artık tüp bebek tedavisi dendiğinde direkt olarak bu işlem yapılmaktandır. Tüp bebek tedavisinde de artık bir adet sperm alınarak yumurtanın içine döllenmesi beklenmeden enjekte edilmekte ve bu şekilde embiryo haline gelmesi beklenmektedir.

Tüp bebek genellikle hastanelerde üremeye yardımcı teknik  (ÜYT )olarak ya da İngilizce adının baş harfleri nedeniyle (ART ) olarak geçer Tüp bebek tedavisinde amaç amaç,normal birleşme ile yumurtaya ulaşamayacak ve onu dölleyemeyecek kadar zayıf özellikteki bir spermin, tüp bebek tedavisi işlemi ile vücut dışında,direk yumurta içine verilmek suretiyle gebeliğin gerçekleşebilmesidir.



Tüp bebek tedavisi ne zaman yapılmalıdır?

Tüp bebek tedavisi çiftler bir yıl çocuk sahibi olmak için bekledikten sonra normal yolla çocuk sahibi olmadıklarında mutlaka kısırlık konusunda uzman bir doktora veya tercihen bir tüp bebek merkezine kontrole tüp bebekgitmelidirler.

Anne ve baba adayının kontrollerinin yapılması herhangi bir sorununun olup olmadığının incelenmesi gerekir. Kısırlık şüphesi olan Anne adayının kontrolleri:

   1. Âdetin ikinci günü kanda LH FSH E2  ve inhibin B testlerinin yapılıp yumurta rezervlerinin durumuna bakılır ,
   2. Troid bezlerinin düzgün çalışıp çalışmadığına bakılması gerekir. Serbest T3 ,T4  ve  TSH  ve diğer üremeye etkili hormonlar olan DHEA, Androstenedion, l7hidroksiprogesteron, serbest testosterona bakılır.
   3. Rahim filmi ile yumurtalık kanallarının açık olup olmadığının kontrolunun yapılması gerekir.
   4. Prolaktin hormonunun düzgün çalışıp çalışmadığına bakılmalıdır.

Baba adayından da sperm örneği alınarak spermlerde herhangi bir sorun olup olmadığının kontrolü yapılır. Eğer görünen önemli herhangi bir sorun yok ise (yumurta kanallarının tıkanıklığı, spermlerin çok az olması yada hiç olmaması gibi) tüp bebek tedavisine hemen geçilmez.


Sperm kontrolu ;Aşılama,Tüp bebek tedavilerinde Semen analizi nasıl verilir.?



tüp bebekSperm örnegi verebilmek icin erkeğin en az 3 günlük cinsel ilişkide bulunmaması  gerekmektedir.Laboratuarda yada Merkezde özel sperm verme odasında sperm örnegi istenir.

Sağlıklı bir sperm tahlil sonucu 3 hafta ila 2 ay ara ile  en az 3 defa istenilerek alınan sonuçlardır.Semen analizin sonuçlarında en az 20 ml olmalı ve içinde canlı sperm hücresine rastlanmalıdır.

Aşılama ve tüp bebek tedavilerinde alınan spremler özel bir işleme tabi tutularak yıkanır ve içlerinden iyileri seçilir.

Tüp bebek uygulanmasini gerektiren durumlar:
Tüp bebek tedavileri aşılama uygulamalarının başarısız olması,kısırlık nedeninin açıklanamayan olması,tüplerin tıkalı olması,over yetmezliği olanlarda,endometriozis rahatsızlığı olanlarda, doğuştan vajen anomalisi olanlarda ,vajinismus sorununda,genital tuberküloz geçiren kadınlara uygulanır.Erkeklerde tüp bebek tedavisi erkekte; sperm sayısının her türlü azlığında , uygun seksüel ilişkide bulunamayanlarda ve klasik tedavilerde başarılı olamayanlarda kullanılır.

Tüp bebek tedavisine geçilmeden önce :

1.Kadında yumurta gelişimi takibi yapılarak anne adayının yumurtalarının döllenme için çatlayıp çatlamadığına bakılır.

2.Herhangi bir sorun varsa tedavi için doktorun öngördüğü ilaçlarla bir iki ay hasta takip edilir.

3.Herhangi bir gelişme yoksa Aşılama tedavisine geçilir

4. İki ya da 3 ay süre ile 3 defa yapılan aşılama tedavisinden sonra herhangi bir sonuç alınmaz ise hastaya tüp bebek işlemine geçilmesi önerilir.

Tüp Bebekte Genel İpuçları

(Tecrübelerden derlenmiş degerlendirilmelerdir ,hangisi size uyar siz gözlemleyin, ilkönce doktorunuzun direktiflerini dikkate alın)
Tüp Bebekte Genel İpuçları
  

(Tecrübelerden derlenmiş degerlendirilmelerdir ,hangisi size uyar siz gözlemleyin, ilkönce doktorunuzun direktiflerini dikkate alın)

   1. Mikroenjeksiyon veya tüp bebek tedavisindeki en önemli ip ucu kendi kendinizi şımartmaktır. Çok stresli bir tedaviye başlıyosunuz , bunu yenmek için size yararı dokunabilecek herşeyi yapabilirsiniz.
   2. Tedavide kullanacagınız ilaçlar konusunda nerde ve ne zaman alacağınıza önceden karar verin ve olası haberleşme bilgilerini temin edin. Bu bilgiler özellikle döllenme ve gebelik testi gibi önemli günlerde çok önemli olabilir
   3. Bu stresli ve zor günlerde herşey istediginiz gibi gitmeyebilir. Yanınızda eşinizi veya en yakın arkadaşınızı bulundurmak faydalı olur
   4. Transferden önce bile istirahat çok önemlidir . Yumurtaların gelişimi için büyük bir enerji ve çaba gerektigini düşünerek dinlenmeyi ihmal etmeyin
   5. Sizi tedavi eden işlemlerinizi yürüten ekip hakında bilgi edinin ki farklı bir hasta olduğunuz fark edilsin .
   6. Tüp bebek merkezinde bir veya iki arkadaş edinin , faydalı olabilir
   7. Randevularınızda yanınızda kitap yada vakit geçirecek herhangi birşey bulundurun , belki bir süre beklemek zorunda kalabilirsiniz.
   8. Asıl embriyo transferinden önce , sanal transfer yapıp yapmadıklarına dikkat edin . Zira bu bir oyun degildir , rahminizin derinliğini dolayısıyla gercek embriyoyu nereye koyacaklarını bilmek için bu işlem gerekli ve önemlidir.
   9. Daha rahat olmak için , yada bu işlemler esnasında kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olabilecek ne varsa onu yapabilirsiniz (şekerleme , arkalık , yastık , sevdiğiniz yiyecekler ,kısaca kendinize iyi bakın)
  10. Tavsiye etmiyoruz , cok az alkol yumurta gelişimini olumsuz etkilemeyebilir , ama çok az kahve yumurta gelişimini olumsuz etkileyebilir . Kahveden kesinlikle uzak durun.
  11. Son gelişmeleri içeren , infertilite ile ilgili bir kitap satın alın , gelişmeleri izleyin ve tüp-bebek mikroenjeksiyonla ilgili önceden bilgi edinin. Hergün yeni bir gelişme olduğunu unutmayın.
  12. İşlemler hakkında , doktorunuza sürekli sorular sorun, sayılar neyi ifade ediyor öğrenin. E2 ve döllenme rapor v.s. sonuçlarının bir fotokopisini alın kendi dosyanızda saklayın.
  13. Ne kadar çok şey bilirseniz ,sizinle o kadar çok ilgilenip ,daha çok paylaşacaklardır. Size zaman ayıracaklardır.
  14. Sizinle aynı konumda olan (faktör, dönem v.s.) bir tüp bebek hastası ile tanışın ve hikayelerinizi paylaşın , bu size rahatlık sağlatabilir.
  15. Gebelik testi öncesi günleri için esnek ve hafif bir program yapın ve uygulayın
  16. Tedvide ,doğum öncesi vitamini almaya başlayın, en azından üç ay öncesinden başlayarak günlük 400 mcg folik asid almaya başlayabilirsiniz ,bu miktar uzmanların gebelik sırasında önerdikleri 800 mcg lik miktara bakılarak uygun oldugu düşünülebilir.
  17. Bazı merkezler aşırı uyarılmadan korunmak için ,yüksek protein , düşük tuz potasyum ihtiva eden diyetin faydalı olacagına inanıyorlar .(aşırı uyarılma kaçınılması gereken bir durumdur)
  18. Tedavi sırasında aldıgınız ilaçlardan dolayı biraz kilo alabilirsiniz ve şişkinlik olabilir, gebe kaldıgınız zaman bu durumun hiç bir önemi kalmayacaktır.
  19. Yumurtaların uyarılması sonucunda ,bazı hanımlar kendilerini cok rahatsız hissedebilirler ve acı duyabilirler, föliküllerin gelişimini olumsuz etkiliyebileceginden ,dar giysiler giymeyin askine geniş elbise giyinin faydası olacaktır.
  20. Tedavi sırasında ilaçlar ve diger uyarma işlemleri kabızlıga yol açabilir. Yumurta toplanma gününe yaklaşırken bunun için önlem alın
  21. Eşinizle onun rolü hakkında konuşmayınız , zira bu tartışma onu aşırı strese sokup probleminizin çözümünü daha da zorlaştırabilir
  22. Eğer bu sizin ilk tüp-bebek yada mikroenjeksiyon denemenizse , özelliklede kaliteli embriyolarınız oluştuysa, transfer edilecek embriyo yada blastokist sayısı için muhafazakar olun (bir fazla transfer isteyin).cünkü daha sonra döllenebilme sorunu yolunuzda engel teşkil edebilir.
  23. Eger birden fazla tüp bebek deneme başarısızlığı yaşadıysanız , özelliklede doktorunuz protokol değişikliği yapmayı düşünmüyorsa , siz düşünün doktorunuzu ve tedavi merkezinizi değiştirmeyi.
  24. Şunu hiç unutmayın; hiç bir deneme biribirinin aynısı degildir. Aynı merkezde, aynı protokol uygulansa bile sonuçlar biribirinin aynısı olmayabilir.(yumurta ,embriyo sayısı kalitesi v.s.) Bu durum sizi endişelendirmesin.
  25. Bazı merkezlerde başarı şansını artırmak için embriyo reddini önleyen bazı ilaçlar kullanıyorlar , bunun sizin merkezinizde kullanıp kullanılmadıgını araştırın.
  26. Daima hemşirenizin talimatlarını , onu iyi anladıgınızı teyid etmek için tekrar edin . E2 degererinizi öğrenin , yanlış birşey daya açık olmayan bir konu varsa hemen açıklama isteyi. (emir tekrarı yapın)
  27. Uyarılmadan önce , eşinizle , kaç tane embriyo veya blastokist transfer ettirmeyi planladıgınızı tartışın ve kararlaştırın. Eğer iyi kalite ve çok sayıda embriyonuz kaldıysa dondurtmayı düşünün.
  28. Progesteron uygulaması için bir kaç alternatif mevcuttur. Dolayısıyla iğne olmaktan kurtulabilirsiniz (maalesef sadece progesteron ilacının alımında)
  29. Bazı merkezlerde progesteronun vajinadan alınmasının daha etkili olduğunu düşünmektedirler ve öyle alınmasını önerirler.
  30. Merkeziniz izin veriyorsa, progesteronu ağızdan da alabilirsiniz
  31. Denemelerinizden sonraki adet döneminizde, kanamanız olsa bile hala gebe olabileceginizi unutmayınız. Protesteron destegini, kanda gebelik testi yaptırıp emin olmadan kesmeyiniz.
  32. İlaçlarınızı zamanında alın. Özellikle çatlatma iğnenizi doktorunuzun size söyledigi zamanda dakik vurdurun.
  33. İlaçlarınızı serin bir yerde saklayınız , ilaçlarınızın son kullanma tarihlerine dikkat ediniz.
  34. Baskılayıcı cilt altı iğne enjektörünüzün kaç ünitelik olduguna dikkat edin , söylenilen doz da ilaçın dogru miktar olup olmadıgını hemşireye teyid ettirin.
  35. Kısa mesafeli ve süreli gezi ziyaret tüb bebek tedavi stresinizi azlatabilir.bol bol gezin dinlenin. (transferden sonra degil)
  36. Oturduğunuz şehir dışında tedavi görüyosanız yanınıza geniş elbiseler alın ve buzdolabısı olan bir konaklama yeri seçin.
  37. Kendinizi belirsizliklerden uzak tutun , karamsar olmayın.
  38. Sosyal kontaktlarınızı minimuma indirin.
  39. Kendi kendinizle ve eşinizle biribirinize odaklaştıgınız kenetlendiginiz bir zamanda tedaviye başlayın.
  40. Pozitif düşünün , relax olun
  41. Karamsarlık durumlarında , başarı ithimallerinizi gözden geçirin, ruhsal iniş çıkışlarda ya nötr kalmaya yada umutlu olmaya devam edin.
  42. Stresi yenmenizde hangisi size yardım edecekse onu yapabilirsiniz : relax,derin nefes alma , yoga,meditasyon gibi.
  43. Yumurta toplama öncesi ve sonrası birer gün işe gitmeyiniz (çalışıyosanız) . Ağrınız olabilir , dinlenin
  44. Kişiden kişiye ağrının şiddeti değişebilir . Bazı hanımlar az ağrı hissetkilerini söylemelerine rağmen bazılarıda çok hissettiklerini söylemektedirler. Her iki durumda kendinizi alıştırın.
  45. Yumutra toplama günü yanınıza birini mutlaka bulundurun. Narkozun etkisi ile ayık olmayabilirsiniz ve size doktorunuz tarafından söylenen yapmanız gereken şeyleri daha sonra hatırlamayabilirsiniz.
  46. Birşeyleri hatırlayamıyorsanız endişe etmeyin . Yatıştırıcı ilaçların etkisi geçince eski normal durumunuza döneceksiniz.
  47. Bazı hanımlar, toplama esnasında kullanılan bazı yatıştırıcıların karabasana sebep olduklarını beyan etmişlerdir
  48. Yumurta toplamadan sonra sıcak bir ped karın bölgenizdeki ağrıların azalmasına yardımcı olabilir.
  49. Bulantı ve kusma gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz . Endişe etmeyin
  50. Toplama ve transferden sonra sizi eve araba ile götürecek birini bulundurun (eşinizin olması tercih edilir)
  51. Herhangi bir şeye allerjiniz varsa bunu doktorunuza söyleyin, tedbir almalarını isteyin.
  52. Bazı merkezler, embriyoların kokulara karşı zayıf reaksiyon göstermeleri sebebiyle , toplama ve transfer günleri sabun ,
  53. Parfüm şampuan gibi şeylerin kullanılmamalarını önermektedirler.
  54. Toplama ve transfer günü tırnak cilası kullanmayın.
  55. Her bir folikülün mutlaka bir yumurta içerdiğini düşünmeyin. Bazı foliküller boş çıkabilir bu sizi endişelendirmesin.
  56. Yumurta toplama işleminden 1-2 gün sonra dayanılmaz şiddetli ağrılarınız olursa bu durumu vakit gecirmeden merkeze bildirin.
  57. Transferden sonra yatmak zor ve sıkıcı olabilir , yanınızda yastık bulundurun , sizi oyalayacak bir şeyler temin edin.
  58. Bir çok merkez , hastanede uzun süre dinlenmenin başarı oranını artırdığını düşünmemektedir. Ama siz öyle gerekli hissediyorsanız dinlenebilirsiniz.
  59. Transferden sonra yüzme , spor yük kaldırma gibi aktiviteler de bulunmayınız.
  60. Transferden sonra orgazm olmayın, cinsel ilişki de bulunmayın.
  61. Toplamadan sonra , bulantınız yoksa su , meyve suyu, bisküvi çok az miktarda poğaça v.s. gibi hafif yiyecekler yiyip içebilirsiniz.
  62. Bir kaç saat sonra doktorunuz tarafından aksine birşey söylenmediyse normal diyetinize dönerek istediğiniz her türlü yemeği yiyebilirsiniz.
  63. Yumurta toplamadan sonra alkollü, asidli içecekler ve sigara kesinlikle kullanmayınız.
  64. Yumurta toplamadan sonra başınız dönebileceği için yataktan kalkmadan önce bacaklarınızı yatağın kenarından aşağıya uzatarak 3-4 dakika kadar oturun , daha sonra ayağa kalkın.
  65. Doktorunuz aksi bir şey söylemediyse ağrı kesici kullanmayınız.
  66. Yumurta toplamadan sonra 1-2 gün süreyle adet ağrılarına benzer bel ve kasık ağrısı, vajinal damla damla kanama olabilir. Yumurta toplama işlemi hazneden ve iğne aracılığıyla yapıldığı için az miktarda ağrı ve/veya kanama olması doğaldır.
  67. Eğer ağrı şiddetli ve sürekli oluyorsa yada kanama miktarı fazla ise bulantı kusma başlar ise ve 38 dereceyi geçen ateş olursa merkezinizle hemen temas kurun.
  68. Toplamadan sonra istediğiniz zaman banyo yapabilirsiniz.
  69. Şehir dışına tedavi için gitmiş çiftler , transferden sonra 1-2 gün tedavi gördükleri şehirde kaldıktan sonra evlerine dönmelerinin iyi olacağı önerilmektedir.
  70. Transferden sonra gebelik testinin olacağı güne kadar devamlı yatakda kalmanız gerekmez.
  71. Yine transferden sonra 1-2 gün süreyle adet ağrısına benzer bel ve kasık ağrısı , az miktarda vajinal kanama olabilir.
  72. Kullandığınız ilaçlara bağlı olarak yumurtalıkların aşırı uyarılması bu tedaviler sırasında belli oranda görülebilir. Belirtileri nefes almada zorluk , karında şişlik ve ağrı , bulantı kusmadır ve şikayetler genellikle transfer işleminden bir kaç gün sonra başlamaktadır. Böyle bir riskin gerçekleşip gerçekleşmiyecegini işlemleriniz sırasında doktorunuzla konuşun. Ve bu tür şikayetiniz olursa merkezinize derhal haber verin.
  73. Transfer tarihin den 12 gün sonra gebelik (beta hch ) testi yaptırın.
  74. Adet kanamanız başlasa dahi günü geldiğinde mutlaka gebelik testi yaptırın zira bu kanama , dış gebeklik yada erken bir düşüge bağlıda olabilir.
  75. Sperm sorunu olanlar (beyler) için , dar pantolon veiç çamaşırı giymemeleri ,çok oturarak iş yapmamaları , çok araba kullanmamaları, ayak ayak üstüne atarak oturmamaları , sıcak suyla banyo yapmamaları önerilmektedir.
  76. Eşiniz yaklaşık 40 gün sürecek yoğun ve stresli bir tedavi programına girmektedir . 100 e yakın iğne vurulacak . Size düşen görevin ne olduğunu yazmıyorum siz biliyosunuz zaten.


Kaynak: http://www.cocukistiyorum.com/

Tüp bebek sahibi olmak sabır ister

Halk arasında ''kısırlık'', dilinde infertilite olarak adlandırılan ve düzenli ilişkiye karşın bir yıl içinde gebeliğin oluşmaması durumunda başvurulan tüp bebek uygulamasının uzun soluklu tıbbi müdahale ve hepsinden önemlisi sabırlı olmayı gerektirdiği bildirildi.

Halk arasında ''kısırlık'', dilinde infertilite olarak adlandırılan ve düzenli ilişkiye karşın bir yıl içinde gebeliğin oluşmaması durumunda başvurulan tüp bebek uygulamasının uzun soluklu tıbbi müdahale ve hepsinden önemlisi sabırlı olmayı gerektirdiği bildirildi.
da faaliyet gösteren ve sadece tüp bebek uygulamalarının yapıldığı Turan Çetin Tüp Bebek Merkezi'nde, çocuk sahibi olabilmek için başvuran çiftlere öncelikle psikolojik destek sağlanıyor. Çünkü, anne ve baba adayının psikolojisi en az tıbbi uygulamanın başarısı kadar önem taşıyor.

Tüp bebek uygulamasına karar verildikten sonra, eşlere sarılık (Hepatit B � Hepatit C), HIV (AIDS), VDRL gibi anne adayının gebeliğini etkileyebilecek testleri yapılıyor.
Adetin 3'üncü günü üremeyle ilgili hormonlara bakılıyor, ardından rahim filmii çekiliyor. Rahim ağzından renkli bir sıvı verilmesinin ardından çekilen , kanalların tıkalı olup olmadığını ve rahim içinin düzgün olup olmadığını gösteriyor. Kişiden kişiye değişiklik göstermekle beraber eşiği düşük olanlar için rahim i çekimi hafif anestezi altında da yapılabiliyor.

Tanı ve tedavi amacıyla kullanılan bir diğer yöntem olan laparoskopi ise aynı şekilde genel anesteziyle, göbek altından açılan küçük bir delikten sokulan teleskopla üreme organlarının incelenmesini sağlıyor.

-YUMURTALIKLARIN UYARILMASI-

Her hasta, yaşı, yumurtalıklarının cevap kapasitesi, hormon değerleri, boy ve kilo oranına göre değerlendiriliyor ve tedavi buna göre planlanıyor. Her protokolde değişik olmakla birlikte en sık kullanılan tedavi protokolüne göre tüp bebekte öncelikle beyinden salgılanan hormonlar baskılandıktan sonra yumurtalıklar uyarılıyor.
Hormonların baskılanması işlemi ise yumurta üretimini sağlayan hormonların belli bir temel düzeye getirilmesinden oluşuyor. Bu amaçla genel olarak adetin birinci veya ikinci gününde hormonları baskılayacak ilaçlara başlanıyor. Bu hormonlar cilt altı iğne veya burun spreyi şeklinde kullanılıyor. Baskılama süresi, hastaya göre 1 ile 3 hafta arasında değişiyor.

Hormon düzeyleri istenilen seviyeye gelen hastalarda yumurta gelişimini uyarıcı ilaçlara başlanmasını takiben hastalar seri kontrollere çağrılıyor.

Takipler sonucunda foliküller (yumurtalıkta yumurtayı taşıyan içi sıvı dolu kese) istenilen sayı ve büyüklüğe ulaştığında ve rahim içi dokusu yeterli kalınlığa eriştiğinde hastalara foliküllerin çatlamasını sağlayacak hormon içeren iğneler yapılıyor. Hastaların çok azında yumurtalıkların aşırı uyarılması sonucu karında şişlik, kusma, çağrı gibi şikayetler olabiliyor.

Yumurta toplama aşamasına gelindiğinde tıbbi müdahale ameliyathane ortamında steril şartlarda yapılıyor. Kadından yumurtalar alındıktan sonra aynı gün erkekten de sperm alınıyor.

Toplanan yumurtalar arasından laboratuvarda kullanılabilecek durumda olanlar seçilip özel besi yerlerine yerleştiriliyor. Yumurtalar yaklaşık 2-3 saat burada bırakılıyor.

Alınan her yumurtanın laboratuvar tarafından belirlenen yöntemlerle spermler ile bir arada bırakılması ve dişi ile erkek döl hücrelerinin birbirini döllemesi sağlanıyor. Uygulamanın en zor dönemi olan yumurta toplama işleminde, arta kalan yumurtalar bir sonraki uygulama için dondurulabiliyor.

Yumurtaların döllenip döllenmediğinin kontrolü, işlemden 16-24 saat sonra yapılıyor. Bu yöntemle elde edilen embriyolar, gelişimlerinin en uygun olduğu düşünülen dönemde rahim içine yerleştiriliyor.

Tüp bebek uygulamasında, 35 yaş altı kadınlarda yüzde 30-35 olan başarı oranı 35-37 yaş arasında yüzde 25'e, 38-40 yaş arasında yüzde 15-20'ye, 40 yaşından sonra ise yüzde 6-10'a kadar geriliyor.
AA